19 Eylül 2012 Çarşamba

Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in Oğulları - Hz İbrahim (r.a)


PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V)'İN ÇOCUKLARI
HZ.İBRAHİM (R.A)

HZ.İBRAHİM (R.A)

Hicretin sekizinci yılı, Zilhicce ayında Rasûlü Ekrem'in Hz.Mâriye'den doğmuş olan oğlu Hz.İbrâhim, Hicretin 10.yılında Rebiülevvel ayının 10. salı günü vefât etti. Vefat ettiği zaman 16 aylıktı. (18 olduğunu söyleyen de vardır.)

Allah Rasûlü'nün evlâtlarından bâzıları çocukken vefât etmiş, bâzıları ise anne olduktan sonra vefât etmişler, hayatta yalnız sevgili kızı Hz.Fâtıma ile oğlu Hz.İbrâhim vardı. Fakat, O da hastalanmıştı. Peygamber Efendimiz, hasta yavrusunun yüzüne bakarak; "Allâh'ın takdirine karşı elden ne gelir, Yâ İbrâhim!" dedi. Gözlerinden yaşlar aktı. Nihâyet emr-i Hak vâki oldu. Gözleri yaşlarla dolan Peygamberimiz; "Göz yaşarır, kalp mahzun olur. Allâh'ın rızasına uygun olandan başka bir söz söyleyemeyiz. Ey İbrâhim! Seni kaybetme yüzünden derin bir hüzün içindeyiz." buyurdu.

Yanında Abdurrahman ibn-i Avf; "Sen de mi ağlıyorsun? Yâ Rasûlallâh!, böyle ağlamaktan halkı Sen men etmemiş miydin?" dedi.

Peygamber Efendimiz; "Ben, ancak kendisinde bulunmayan hasletleri sayıp dökerek, ölü üzerine bağıra çağıra ağlamaktan men ettim. Ben sizi, günah ve hamâkat olan iki bağırıştan (Nimete kavuşulduğu sıradaki eğlence, oyun bağırışı ile şeytan kavalından; Musîbet ve felâket sırasındaki bağırışla yüz göz tırmalamak, üst baş yırtmak ve şeytan şamatasından) men ettim. Benim bu ağlamam ise bir acımadan ibârettir. Acımayana acınmaz." buyurdu.

Hz.Peygamberimiz, oğlunun namazını kılarak toprağa verdi. Mezara nişan dikip; "Faydası da yok, zararı da, fakat, geride kalanı tatmin eder" buyurdu. Bir kırba su getirterek, onu kabrin üzerine saçtırdı.

O sırada güneş tutulmuştu. Halk, güneşin tutulmasını; "İbrâhim'in ölümü için tutuldu." diye yorumlamışlardı.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz; "Güneş ve ay Allâh'ın âyetlerinden iki âyettir ki, bunlar hiçbir kimsenin ne hayâtı ne de vefâtı için tutulmazlar. Bunları, tutulmuş gördüğünüzde hemen mescidlere sığınınız. Küsuf (tutulma) açılıncıya kadar Allâh'a duâ ediniz ve namaz kılınız." buyurdu.

Kaynak; Hasan Arikan - www.ihya.org - Muhtasar Islam Tarihi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder