17 Ekim 2012 Çarşamba

Kurban kesmek kime vaciptir

Kurban kesmek kime vaciptir
 
Kurban nedir ve kimler keser Maddeler halinde bildirelim:

1- Kurban, davar [koyun, keçi], sığır [manda, inek, dana, öküz, boğa] veya deveyi, Kurban bayramının ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir. Kurban, vacip vazifesini yerine getirerek sevaba kavuşmak için kesilir. Mukim olan, akıllı, büluğa ermiş, hür ve Müslüman erkeğin ve kadının, ihtiyaç eşyasından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, Kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, kurban kesmeleri vacip olur.

Dinen karı kocadan hangisi zengin ise kurbanı o keser, ikisi zengin ise ikisi de keser, ikisi de fakir ise ikisi de kesmez. Fakir, kurban kesmek zorunda değildir ama keserse çok sevap olur.

2- Kurban kesmenin vacip olmasında, bayramın üçüncü gününe itibar olunur. Bayramın birinci ve ikinci günü, zengin-fakir, mukim-misafir, akıllı-deli olmaya bakılmaz. Bayramın üçüncü günü nisaba malikse, diğer şartlar da varsa, kurban kesmek vacip olur. Zengin olan, birinci ve ikinci günü keserse vacip sevabı alır. Namaz da böyledir. Namaz, vaktinde sonunda kılınması farz olur ise de, vakti girince kılmaya başlayınca, farz yerine gelmiş olur. Kurbanın vakti de, ilk üç gündür. Bugünlerin birinde kesilince vacip yerine gelmiş olur. Aşağıdaki maddelerde açıklama vardır.

3-
Bir çocuk, bayramın 3. günü büluğa erse, diğer şartlar da varsa, ona kurban kesmek vacip olur.

4-
Baygın iken, bayramın üçüncü günü ayılanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacip olur. Bayramın ikinci günü bayılıp, üçüncü günü güneş battıktan sonra ayılan zenginin kurban kesmesi vacip olmaz. Yahut bayramın birinci ve ikinci günü ölen zengin, kurban borcu ile ölmüş olmaz. Kestikten sonra ölmüş ise, vacip sevabı almış olur.

5-
Fakir iken, bayramın üçüncü günü zengin olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacip olur. Fakir bir kimse, bayramın birinci veya ikinci günü, bir kurban kesse, bayramın üçüncü günü zengin olsa, bir kurban daha kesmesi lazımdır. Çünkü üstüne vacip olmadan kesmiştir. Ancak, Bezzaziyye gibi muteber eserlerde, sonradan gelen âlimler, "Fakir, bayramın birinci günü kurban kesse, üçüncü günü zengin olsa, tekrar kurban kesmesi gerekmez" demişlerdir.

6-
Seferi iken, bayramın üçüncü günü mukim olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacip olur. Mukim iken, bayramın birinci ve ikinci günü sefere çıkanın, kurban kesmesi vacip olmaz. Daha önce kesmişse, vacip sevabı alır. Kesmemişse, sefere çıktığı için borç üzerinden düşer.

7-
Mukim bir zengin, seferdeki bir vekile kurban kestirse, vacip sevabı alır.

8-
Esir iken, üçüncü günü hür olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacip olur. Hür iken, bayramın üçüncü günü esir olup, güneş batana kadar esir kalanın kurban kesmesi vacip olmaz.

9-
Tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkanın [atölyenin, kamyonun] bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamayan kimse, imam-ı Muhammede göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayn'e göre zengin sayılır. Mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisabı da bulursa, bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban keserek büyük sevaba kavuşması gerekir. Böyle bir kimse, fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammede göre, günahtan kurtulur. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan kimse, imam-ı Muhammede uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur.

10-
Aldığı kira ile güç geçinen kişi, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirip gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Aile efradı çok olup güç geçinenin, kurbanın etini evinde bırakması müstehaptır.



1 yorum: