17 Kasım 2012 Cumartesi

Ali Rıza El-Bezzaz Efendi (k.s.)/Altın Silsile

İslâm alimlerinin ve silsile-i âliyyenin otuz dördüncüsüdür....
Ali Rıza El-Bezzaz Efendi (k.s.)
 
İslâm alimlerinin ve silsile-i âliyyenin otuz dördüncüsüdür. Doğum tarihi bilinmemektedir. H. 1330 yılında Bandırmada vefât etti. Doğum yeri El-uhyu’dur.
 
Ali Rıza Efendi (k.s), bezzaz ismiyle şöhret bulmuştur. Kendisi çok zengindi. Bezzaz yâni manifaturacı dükkânları vardı. Ayrıca İstanbul’a gidip gelen ticâret gemileriyle haylice zengindi.
 
Ölmeden önce zenbil sırtında bütün malını mülkünü dağıttı. Manifaturacılık yaparken metreyi iki taraftan tutarak kumaşı ölçerdi. Şeyhi Halil Nurullah Efendi'nin 1893′de vefât etmesiyle meşihat makamında irşât, insanlara doğru yolu gösterme fâaliyetine devâm etti.
 
Ali Rıza (k.s) Efendinin yirmi sene müezzinliğini yapmış Süleymân Dede denilen zât, Ali Rıza Efendiye intisab ettiğinde bir sene merkebiyle dergâha gelip gider. “Bir senedir gelip gidiyorum hala birşey bulamadım.” der.
 
Ali Rıza Efendi bir gün ona, gözlerini kapatmasını söyledi. Süleymân gözlerini kapatıp açınca Ali Rıza Efendide bir nur olduğunu gördü. Ve dayanamayıp düşüp bayıldı. Ali Rıza Efendi ona, ayıldığında bumuydu görmek istediğin, bir daha böyle şeyler isteme, bunlar marifet değildir dedi.
 
Yunan harbi zamanında Ali Rıza Efendi tekkesine yunanlılar doldular. Subaylardan birinin köpeği Ali Rıza Efendinin kabrine pislemek isteyince, köpek çarpılır. Köpeğin çarpıldığını gören subaylar kabire tekme atma, teşebbüsünde bulununca subaylarda çarpılır. Ve olayı gören yunan askerleri korkup, tekkeyi bırakıp kaçtılar.
 
Kaynak;ismailaga.org.tr
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder