18 Kasım 2012 Pazar

Duanın gücü/Hikaye



Küçük kasabanın birinde bir caminin tam karşısında arazisi olan adam, bir gece kulübü inşa etmeye başlamış. İmam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler.
Ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar.
Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu gece kulübü için her gün beddua etmekten öteye geçememiş.

İnşaat ilerlemiş ve açılışına birkaç gün kala her nasılsa şiddetli bir yıldırım düşmesi sonucu gece kulü...
bü yerle bir olmuş. Caminin cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek görmemişler.

Gece kulübü sahibi adam cami imamının ve cemaatin direk veya indirek olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddiası ile camiye karşı tazminat davası açmış.

Cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler.

Bu olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul etmemişler. Gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkeme günü geldiğinde hakim dosyayı dikkatle incelemiş ve taraflara dönüp:

- Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum, demiş.

Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var.
-Taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir gece kulübü sahibi,
-Diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan bir imam ve cemaati…!

Nefis bir HİKAYE… Aynen günümüzde olduğu gibi kimi dinsizlerin menfaat ve çıkarları uğruna nasıl dindar gözüktükleri ile, kimi dindarların çıkarları uğruna nasıl dini inkar ettiklerinin hikayesi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder