18 Kasım 2012 Pazar

Riya üzerine bir hikaye



Vaktiyle bir derviş varmış. Bir ramazan ayında bu dervişi iftara davet etmişler ve o da davete icabet edip gitmiş. Fakat orada fazla bir şey yiyememiş ve yatsıdan önce evine gelmiş, hanımından da bir sofra hazırlamasını istemiş.

Hanımı da;

-Sen davette değil miydin, ne sofrası, ne yemeği? demiş. Derviş;

-Sorma hanım, eğer çok yersem, arkamdan ‘Bu halis derviş değilmiş’ diye konuşmalarından korktum ve bu sebeple fazla bir şey yiyemedim, demiş. Bunun üzerine hanımı;

-İyi o zaman, ben sofrayı hazırlayıncaya kadar sen de akşam namazını kılıver. Zaten sofrayı da ancak hazırlarım demiş. Hanımından bunları işiten derviş;

-İyi ama ben akşam namazını orada, hem de imam olarak kılmıştım cevabını verir. O zaman dervişin hanımı;

-Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre, arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır. Bu sebeple sen, akşam namazını bir daha kılıver, o arada ben de sofrayı hazır ederim, deyivermiş.

Derviş, hanımının bu sözleri üzerine derin derin düşünceye dalar, aklı başına gelir, yaptığından tevbe ederek riya yani gösteriş derdinden kurtulup halis bir Müslüman olur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder