15 Ocak 2013 Salı

Yunus Peygamberin Hayatı


Fotoğraf
YUNUS PEYGAMBERİN HAYATI:

 Hz. Yunus Aleyhisselam'a peygamberlik görevi verildikten sonra milletini imana ve inanca davet etmeye başlamıştı. Onları kendilerine bile hayrı olmayan putlardan uzak tutmaya çalıştı. Tam otuzüç yıl halkını iman etmeye uğraşan Yunus Peygambere sadece 2 kişi iman etti ve inandı. Nitekim iman eden iki kişiden biri Alim ve Hakimdi Ötekisi Abid ve Zahid idi.

Hz. Yunus mille...
tine sürekli nasihat ediyordu. Çünkü inancı gereği dinin direği nasihattir. İhlastır. Samimiyettir. Fakat Hz. Yunusun 33 yıllık uğraşları hiçbir sonuç vermedi. Hidayet Allahındır. Peygamberler ancak ilahi hükümleri insanlara tebliğ etmek ile sorumludurlar. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır.

Habibim!

Sen ancak tebliğ edicisin ( Elçisin)

Hidayet Edici Değilsin

İnsanların Kafirlikte inat etmeleri ve nasihat dinlemeyişleri Hz. Yunusun zoruna gitti. Eğer İmansızlıkta daha fazla inat ve ısrar ederlerse Allahın emri ile üç gün veya kırk gün sonra başlarına büyük azap geleceğini haber verdi. Ve kendisi uzaklaştı. Yunus peygamber bundan sonra sürekli Allahı zikir etmeye başladı.

Yunus aleyhisselamın ortadan kaybolduğu andan kırkgün geçmişti. Ve azap günü gelmişti. Her tarafı kara bulutlar kaplamaya başlamıştı. Had Kavmini helak eden rüzgarın gürültüsü gibi korkunç sesler duyulmaya başlamıştı. İnançsız halk bir anda paniğe kapıldı. Bu olayların Hz. Yunusun anlattığı helak olduğunu anladılar. Yunus peygamberi aramaya başladılar.

Yunus peygamberi hiçbir yerde bulamadılar. Bu beladan nasıl kurtulacaklarını bulmaya çalışıyorlardı. İçlerinden birisinin tavsiyesi ile birbirleri ile helalleşmeye başladılar. Ninova şehrini terkettiler. Yüksek bir tepeye çıktılar. Buraya Tevbe Tepesi denilmektedir. Büyük küçük herkes Tevbe edip Allaha yalvarmaya başlamışlardı.

Nitekim Kuran-ı Kerimde de geçtiği üzere " Bana Dua Ediniz, Sizin Duanıza Karşılık Vereyim Rabbinizden Günahlarınızı Bağışlamasını İsteyiniz Muhakakki O Çok Bağışlayıcıdır."

Peygamber Efendimiz'de bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurmaktadır.

Siz Hata Etseniz.

Yaptığınız Hata Gökyüzüne Vasıl Olsa

Sonra Tevbe Etseniz

Cenab-ı Allah Sizin Tevbenizi Kabul Buyurur.

Ninova halkı tevbe tepesinde ağlayarak rabbimize yalvarıyorlardı. Yunusun bir olan Allahı bizi kurtar.

Hep bir ağızdan dualarına şöyle devam ettiler: Bizim günahımız büyüktür. Ama sen daha büyüksün. Bize hâyır ile muamele et. Sana yakışanı yap. Bizim yaptığımızı yapma. Duanın yapıldığı gün Aşure günü olup günlerden de Cuma idi. Bu dualar üzerine Cenab-ı Hak dualarını kabul etti. Azabı üzerlerinden kaldırdı. Çünkü gözyaşı ile pişmanlık, günahkarın samimiyetle Rabbine döndüğünün alametidir. Gözyaşı Cenab-ı Allahın merhametini günahkar kulun üzerine çeker. Bu sebeple kendisine gönülden yalvaran Yunus Aleyhisselamın kavmini affetmiştir.

Kuran-ı Kerimde Yüce Allah Şöyle Buyurmaktadır:

Azabımız gelip çattığı zaman iman edip de bu imanı kendilerine fayda vermiş bir memleket halkı bulunsaydı ya! Ancak Yunus'un kavmi müstesnadır ki, bunlar iman edince kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını uzaklaştırıp giderdik. Ve onları daha bi zaman kadar yaşatıp faydalandırdık.

Bu ayettende anlaşılıyor ki, kendi imansızlıkları yüzünden helak olmak üzere iken tevbe etmeleri sebebi ile üzerlerinden azabın kaldırıldığı tek kavim Hz. Yunusun kavmidir.

Yunus peygamber Nihovadan ayrıldığı için kavminin başına gelenlerden haberi yoktu. Tevbe ettiklerini bilmiyordu. Bu bakımdan artık kavminin arasına dönmek istemedi ve Allahtan kendisine bir Vahiy gelmeden bir gemiye binip uzaklaştı.

Hz. Yunus otuzüçyıl uğraştan sonra kendisine inanmayan insanlarla uğraşmaktan yılmıştı. Ve Vahiy gelmeden uzaklaşarak Zelle denilen hataya düşmüştü. Bu acelecilik ve sabırsızlıktı. Nitekim yüze Allah Peygamberimize

" Ey Muhammed Sen Rabbinin Hükmüne Kadar Sabret. Balık Sahibi Yunus Gibi Aceleci Olma. "

Peygamber efendimizde Mekke halkından çok çekmiştir. Onu defalarca öldürmek istemişlerdir. Ancak o yılmamıştır.

Yunus Peygamberin bindiği gemi kıyıdan bir müddet uzaklaştıktan sonra gemi denizin orasında durdu. Geminin batacağından korkup gemideki herkes paniğe kapılmaya başladı. Çünkü gemide bir arıza yoktu. Suda almıyordu. Bunun üzerine burda bir uğursuzluk var kura çekeceğiz o ortaya çıkar dediler. Kura çekilde ve Yunus Aleyhisselama geldi Yunus Aleyhisselam kabul etti. Ben Efendimden kaçıyordum dedi ve Suya atılmayı kabul etti. Ve Yunus peygamberi suya attılar Yunus Aleyhisselam Suya düşer düşmez büyük bir balık onu yutuverdi.

Allahu Teala mucize olarak Hz. Yunusu balığın karnında yaşatıyordu. Balığın karnı karanlıktı. Hz. Yunusun aklı başında idi pek üzgün olarak Rabbine durumu şöyle arzetti.

La ilahe illa ente  Sübhaneke  İnni küntü minezzalimin

Senden başka ilah yoktur.

Seni tenzih ederim

Gerçekten ben nefsine zulmedenlerden oldum.

Hz. Yunus sürekli dua edince Allah cc. onu Balığın karnından kurtardı. Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı. Muhakkak insanların tekrar diriltileceği güne kadar onun karnında kalıp gitmişti. Daha sonra balık onu sahilde bir yere bıraktı " işte biz onu, kendiside hasta olarak açık bir yere çıkarıp bıraktık.

Allah cc. Hz. Yunus'u gölgelendirmek için geniş yapraklı çabuk büyüyüp yükselen bir nebat bitirdi. Bazı rivayetlere göre bu ağaç kabak ağacı idi..

Peygamber efendimize Kabağı niçin çok seversiniz ? Diye sorulduğunda

Kardeşim Yunusun ağacı olduğu için buyurması o ağacın kabak olduğuna delalet eder.

Yunus peygamber bu ağacın gölgesinde dinlendikten sonra sıhat buldu ve Vahiyle birlikte Nihovaya geri dönmek için yola koyuldu gittiğinde tüm halkı onu dinliyordu. O ne anlatırsa hemen kabul ediyorlardır. Yunus aleyyselam ve halkı mutlu bir şekilde yaşamaya başladılar. Nitekim yunus aleyhisselam yaşlandığında Nihavodan uzağa çekildi 83 yaşında vefat etti Türbesi Musulda bulunmaktadır.

Yunus aleysselamın balığı kıyamet gününde onun yanına gelecektir..
 
 

1 yorum: