20 Eylül 2012 Perşembe

Peygamber Efendimiz (s.a.v)'den Altın Öğütler - (27


Peygamber Efendimiz (s.a.v)'den Altın Öğütler

27. KUR'AN'DAKİ BAZI SURE VE AYETLERİN FAZİLETLERİ HAKKINDA;

Enes(r.a), Rasulullah(s.a.v)'in Ashab'ından bir adama şöyle dediğini rivayet etmiştir:

" -Sen evlendin mi?.

Adam:

 -Hayır, vallahi Ya Rasulellah benim yanımda evlenecek bir şeyde yoktur, dedi.

Rasulullah (s.a.v):

 -Yanında " Kul huvallahü Ahad. . . " yokmudur?, buyurdu.

adam:

-Vardır, dedi.

Rasulullah (s.a.v):

 -Bu Kur'an'ın üçte biridir. Yanında " iza cae Nasrullahi vel-Feth. . . " yok mudur?, buyurdu.

Adam:

 -Vardır, dedi.

Rasulullah (s.a.v):

 -Bu Kur'an'ın dörtte biridir. Evlen, evlen, buyurdu. " (Tirmizi).
 
İhlas Suresi, Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü hakkında ise şunları zikredebiliriz:

 Muaz b. Enes el-Cüheni (r.a) Rasulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

" Kim " Kul-Huvallahü Ahad. . . " sonuna kadar on defa okursa Allah (c.c) o kişiye cennette bir köşk yapar" .

Bunu üzerine Hz. Ömer b. Hattab (r.a) :" Ya Rasulellah o zaman biz de çokça yaparız" dedi.

Rasulullah (s.a.v) Allah (c.c) daha çoktur ve daha iyidir" buyurdu. " (Müsned).

Ebu Zer(r.a) Rasulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

" Allah (c.c), Bakara Suresini iki ayetle bitirmiştir ki bu ikisini Bana arşının altındaki hazinesinden vermiştir. Onları öğreniniz ve çocuklarınıza ve kadınlarınıza öğretiniz. Zira o iki ayet namazdır, Kur'an'dır, duadır. " (Hakim).

Mü'minlerin annesi Hz. Aişe(r.a) şöyle anlatır:

"-Rasulullah (s.a.v) seriyyenin başında bir adam gönderdi. Bu kişi namazda arkadaşlarına kıraat okuyor ve " Kul hüvallahü Ahad..." ile bitiriyordu. Seriyye Medine'ye dönünce bunu Rasulullah (s.a.v)'e bildirdiler. Rasulullah da:" Sorun bakalım bunu hangi şeyden dolayı yapıyormuş?" dedi. Onlarda sordular. Adam:" Çünkü bu Sure Rahman olan Allah'ın sıfatıdır. Ben de bunu okumayı çok seviyorum" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v):" Ona haber verin ki Allah onu seviyor buyurdu. " (Buhari, Müslim, Nesei).

 Ebu Hureyre (r.a) şöyle anlatır:

"-Rasulullah(s.a.v) beni Ramazan ayının zekatını korumakla görevlendirmişti. Birden bana birisi belirdi ve yiyeceklerden almaya başladı. Ben de hemen onu yakaladım:" Seni Rasulullah'a götüreceğim" dedim. Adam:" Ben muhtaç birisiyim, yanımda bakıma muhtaç ailem vardır. Ben de şiddetli sıkıntıdayım" dedi. Ben de onu serbest bıraktım. Sabaha çıktığımda Rasulullah (s.a.v):" Ey Ebu Hureyre dün esirin ne yaptı?" buyurdu. Ben de:" Ya Rasulellah, ihtiyacından ve bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu. Ben de ona acıdım ve bırakıverdim" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Bak o yalan söyledi. Tekrar geri gelecektir" . Onun tekrar geri döneceğini Rasulullah (s.a.v) sözünden öğrendim ve onu gözetledim. Birden belirip geldi ve yiyecekten alıyordu. Ben de:" seni mutlaka Rasullulah(s.a.v)'e götüreceğim dedim. " O da:" beni bırak ben ihtiyaç sahibiyim. Bakmakla sorumlu olduğum ailem vardır. Bir daha dönmem" dedi. Ben de ona acıdım ve salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah (s.a.v) bana:" Ey Ebu Hureyre dünkü esirin ne yaptı?" dedi. Ben:" Ya Rasululah ihtiyacından ve bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu, ben de ona acıdım. Bırakıverdim" dedim. Şöyle buyurdu:" O yalan söyledi ve tekrar geri dönecek" . Ben de üçüncü sefer gelmesini gözetledim. O da birden geldi, yiyecekten alıyordu, ben onu hemen tuttum ve :" Seni Rasulullah'a götüreceğim. Bu üçüncü defa gelmenin sonudur. Sen dönmeyeceğini söyleyip söz veriyorsun, sonra tekrar dönüyorsun" dedim. Adam:" Beni bırak ben sana birtakım kelimeler öğretirim. Allah onlarla seni faydalandırır" dedi. Ben:" Nedir onlar?" dedim. Adam: " Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Zira senin başında devamlı sabaha kadar Allah tarafından gönderilmiş muhafız bekler, sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Ben de onu salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah (s.a.v):" Dün esirin ne yaptı?" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah bana Allah'ın kendileriyle beni faydalandıracağı bir takım kelimeler öğreteceğini sözverdi, ben de onu salıverdim" dedim. Rasulullah(sav):" Onlar nedir?" dedi. Ben de:" Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Bana dedi ki" Senin başından devamlı sabahlayana kadar Allah tarafından gönderilmiş bir muhafız bekler. Sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Bunun üzerine Rasulullah:" Bak o yalancı birisi olduğu halde sana doğru söylemiştir. Üç gündür kiminle karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre?" dedi. Ben de:" Hayır" dedim. " O şeytandır" dedi. " (Buhari).

 Übey b. Ka'b(r.a)'dan babasının şunu bildirdiği rivayet edilmiştir:" Kendilerinin hurmaların kurutulduğu ve saklandığı bir ambar vardı. Arasıra buraya uğrar ve hurmaları eksilir görür. Bir gece burayı bekler. Aniden yeni yetme bir oğlan çocuğu şeklinde bir canlı belirdi, selam verdi, o da selamını aldı ve:" Sen nesin?İnsan mı?Cin mi?" dedi. " Cin" dedi. " Elini uzat" dedim. Baktım sanki eli köpek eli gibi tüyleri de köpek tüyü gibiydi. " Seni bu işi yapmaya yönelten nedir?" dedim. O:" Bana senin sadakayı sevdiğin ulaştı, bu nedenle senin yiyeceğinden birşeyler almayı istedim" dedi. Ben de:" Sizden bizi ne korur?" dedim. O da:" Şu ayet, Ayetül Kürsi " dedi. Babası:" Ben de onu bıraktım" demiştir. Übey sabahleyin Rasulullah (s a v)'e gider ve durumu bildirir. Rasulullah:" Pis herif doğru söyledi" demiştir. (İbn-i Hibban).

İhlas ve Felak-Nas Surelerinin fazileti hakkında ise şu hadisleri zikredebiliriz:

Muaz b. Abdullah b. Hubeyb babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir:

Babası şöyle anlatır: " Yağmulu ve zifiri karanlık bir gecede bize namaz kıldırması talebiyle mescide çıktık. O'nu bulunca " söyle" dedi. Bir şey söylemedim. Sonra" söyle" dedi. Ben yine birşey söyliyemedim. Sonra tekrar " söyle" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah ne söyliyeyim?" dedim. O da:" Sabah ve akşama çıktığında Kul hüvallahü ahad, Felak, Nas Surelerini üç defa oku. Herşeye karşı sana yeter" dedi. " (Ebu Davud, Tirmizi).

Ukbe b. Amir (ra ) Rasulullah (s a v)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

" Bu gece indirilen bir benzeri görülmemiş ayetleri bilmedinmi ki bunlar " Kul euzu bi Rabbil Felak ve Kul euzu bi Rabbin-Nas" 'dır. " (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).

 Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Rasulullah (s.a.v) ile beraber bir seferde yürüyordum. Bana:

" Ey Ukbe okunan hayırlı iki sureyi öğreteyim mi?" buyurdu ve bana Felak ve Nas Surelerini öğretti. "

 Ebu Davud'un rivayetinde ise şöyledir:

" Rasulullah(sav) ile beraber Cuhfe ile Ebva arasında yürürken birden bizi zifiri karanlıkla rüzgar sardı. Rasulullah (s.a.v) de Felak ve Nas Sureleri'ni okuyarak Allah'a sığınmaya başladı ve şöyle diyordu:" Ey Ukbe bu ikisi ile Allah'a sığın. Hiçbir kimse bunların bir benzeriyle bunlar kadar Allah'a sığınamaz. "

 Cabir b. Abdillah(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

" Oku ey Cabir" . Ben de:" Anam babam Sana kurban olsun, ne okuyayım?" dedim. " Felak ve Nas Sureleri'ni oku" buyurdu. Ben de bu ikisini okudum. Bana şöyle dedi:" Bu ikisini oku. Bu ikisinin bir benzerini asla okuyamazsın. " (Nesei, İbn-i Hibban).

Kaynak; http://www.sevde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder